Turizm sektörünün haber kaynağı turizm Haber Merkezi'nin haberine göre iç pazarın sıkıntılı bir süreç yaşadığını söyleyen Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler Türkiye’deki ekonominin enflasyonist bir ortamda yürüyor olması, dövizin baskılanıyor olması ve bunun karşılığında TL maliyetlerinin yükseliyor olması ve iç pazardaki tüketicinin alım gücünün düşmüş olmasının turizm sektörünün iç pazardaki beklentilerini aşağıya çektiğini söyledi.
İç pazarın getirdiği maliyet ile dış pazarda dövizin artmamasının getirdiği aradaki makasın daralmaya başladığını, bunun da turizmciyi finansal anlamda riskli bir pozisyona sürüklediğini vurgulayan ETİK Başkanı Mehmet İşler bu durumu aşabilmenin yönteminin bankalardan kredi almak olduğunu ancak bankaların hiçbirinin kredi vermediğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
''Sektör bu nedenlerle sezona bir finans dar boğazıyla başladı. Bunun üstüne bir de seçimler işin tuzu biberi oldu. Seçimler de 2 aşamalı olunca süre uzadı, bu nedenle alınacak kararlar ertelendi, insanlar bekle ve gör politikasıyla hareket ettiler. Bu da sektörün erken rezervasyon alamamasına ve insanların önünü göremediği için ileriye dönük plan yapma avantajlarının ortadan kalkmasına sebep oldu. Bu da şu an iç pazar için turizmcinin beklentilerini aşağıya çekmiş oldu. Alım gücü zaten düşük. İnsanların şu an birinci öncelikleri barınma, beslenme ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek. Bu konuda da ilk ödün verilen turizm ve eğlence sektörü oluyor. Bundan dolayı da iç pazarda ciddi bir düşüş ve yavaşlama var.''
Dış pazarın seçimleri beklediğini, seçimlere kadar hızlı bir rezervasyon akışı olduğunu ancak seçimler yaklaşırken rezervasyonlarda ciddi bir durağanlık yaşadıklarını fakat seçimlerden sonra birçok devlet başkanının Cumhurbaşkanlığı mazbata seremonisine katılıyor olması, tebrik mesajları vermesi, özellikle Avrupa Birliği’nden gelecek turistler konusunda sektörü umutlandırdığını kaydeden İşler şöyle devam etti:
''Bu pozitif bir gelişme oldu. Özellikle Rusya, seçimlerin ne olacağını beklediği için rezervasyonlarda bir yavaşlama vardı, şu an Cumhurbaşkanının göreve devam etmesi Rusya rezervasyonlarını pozitif yönde etkiledi. Bir başka pozitif gelişme ise maalesef Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybına uğraması oldu. Turizm açısından baktığımızda Avrupalı’nın parasının değerlenmesi, yabancı sermaye için Türkiye’nin cazip hale gelmesine sebebiyet verdi. Bunların yanı sıra Türkiye, hizmet açısından yüksek performansa sahip olması ve tesislerinin genç bakımlı olmasından dolayı avantajlı.''
Dış pazara ilişkin dezavantajlardan da söz eden, turizm hedefinin başarılabilmesinde siyasetin de belirleyici bir rol oynayacağına dikkat çeken ETİK Başkanı İşler Türkiye’deki mevcut iktidarın, Avrupa ve Amerika ile siyasal ilişkilerindeki duruşundan dolayı turizm sektörüne karşı bir blok olduğunu, bu blokun en basit ve açık göstergesinin ise yurt dışına gitmek isteyen vatandaşların vize almak konusunda karşılaştığı zorluklar olduğunu söyledi. Avrupa Birliği ile dış ilişkilerin çok sağlıklı gitmediğinin vizede sektörün karşısına çıktığına vurgu yapan İşler şöyle devam etti:
''Yerli turist yurt dışına giderken, yabancı turist bu ülkeye gelirken bu siyasal çatışmanın getirdiği zorluğu yaşıyor. Bu üstü kapalı siyasi çatışmanın getirdiği negativizmi turizmci sahada maalesef görüyor. Bu belki risk oluşturabilir. Tüm bunları topladığımızda sektörün hedefi yıl sonu itibarıyla 60 milyon turist. Takribi olarak 52-54 milyar lira arası girdi bekliyor. Bunu başarabilme gücüne de sahibiz ancak Türkiye’de dövizin nasıl seyredeceği, Avrupa ile olan ilişkilerimizin nereye doğru evirileceği, bu ilişkiler yumağının sahaya nasıl yansıyacağı, atanacak bakanların görevlerini ifa etme konusundaki kabiliyetleri, tüm bunlar süreç içerisinde turizmin nereye doğru evirileceğini gösterecek.''